rücu
büyük bir sessizliği ararken kulaklarım
nereden çıkarıyorsun vaktinin geldiğini
bu fırtına neden kopuyor anlamıyorum!
beyaz teninden bir gonca koparıyorum.
kanamayı unutuyor derin ahh’larım…
saçlarının ince bir teliyle bağlanıyorum
kopup düştüğüm mavi hüznüne.
sadece çocukların ve şarkıların anlattığı
bir düşe- telmih ediyorum bakışlarımla
yalanı eşitliyorum hayata -hüzne, kırmızıya
bir doğru etmiyor yaşadığım kadarıyla hayat!
aşka verilmiş sözler kadar ümitsiz…
taşınır bir yük değil bu cân ahh!
meleği ağlatan hüzünlü bakış –kimsesiz
rüzgarların tenime üflediği bu nefes
nedensiz değil kopan bu fırtına – geldi vakit!
şimdi elleri beyaz bir çocuksun ölüm…
Ali Pektaş
|